CHP Lideri Özgür Özel, dün Afyonkarahisar ve Eskişehir programları kapsamında iki ilin il başkanlığını ve belediyeyi ziyaret etti. Özgür Özel, konuşmalarında özetle şu mesajları verdi: “Çok önemli bir sınavdayız, bütün gözler üzerimizde, dikkatle bizi izliyorlar. O yüzden okyanusları geçip derelerde boğulmayacağız. Sonuna kadar başladığımız gibi devam edeceğiz. Burcu Köksal Başkanımızın geçen günlerde ‘Artık bundan sonra Afyon’da eş, dost, akrabayı belediyeye doldurma dönemi yok’ dediği yaklaşımını önemsiyoruz, destekliyoruz ve sonuna kadar arkasındayız.
ATAMA HATALARINI GERİ ALDIRIYORUM
Şöyle düşünmeyin; ‘50 yıldır bu partide koşturuyorum, belediyeyi kazandık, artık rahat etme zamanı.’ Bu ülkenin geleceğini kurdurmak için kişisel beklentilerin, taleplerin çok dışında bir yaklaşımda bulunmamız lazım. Açık söylüyorum, ufak tefek atama hataları oluyor. Tek tek hepsini geri aldırtıyorum. En iyi o işi yapacağını düşündüğü kişi çok yakın bir partilinin, bir yakınımızın yakını oluyor. Bursa’da geri aldırdım, Balıkesir’de geri aldırdım, Adana’da geri aldırdım. Hata yapma lüksümüz yok. Onlar gri bir kâğıt gibi, onlar kir göstermiyor. Biz tertemiz bir partiyiz, bembeyaz bir kâğıt gibi üzerine kurşunkalemi dokundursak kir gösteriyor kardeşim. Dikkat edeceğiz, doğru davranacağız, örnek olacağız, biz başaracağız.”
Özel daha sonra Eskişehir’e geçerek Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi de makamında ziyaret etti. Özel, “Eskişehirliler iyi yönetimi, liyakatli yönetimi, şehre sadakati ve en önemlisi de kent suçu işlemeden, kenti bir rant alanı olarak değil, hizmet alanı olarak gören Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı belediyeciliğini ödüllendirdi” diye konuştu.
EŞ DOST İÇİN KAZANMADIK
– “Biz bu belediyeleri çocuğa, toruna, eşe ve dosta iş sağlamak ya da ihale verip rant aktarmak için değil, biz bu belediyeleri o çocukların geleceğini kurtarmak için kazandık, geleceklerini kurtarmak için. Bu zafer kesinlikle Afyon’daki, Türkiye’deki siyasi rakiplerimize, AK Partililere, MHP’lilere karşı değil. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçiminde iktidar yaparsak, bu zafer yoksulluğa karşı kazanılacak, bu zafer işsizliğe karşı kazanılacak, bu zafer gelecekten kaygıya, korkuya karşı, bu zafer baskılar karşısında ifade özgürlüğünü kullanamayanların yaşadıkları umutsuzluğa karşı kazanılacak.”
